DEPREMİN ACISINI TİŞÖRTÜNDE TAŞIYOR

6 Şubat Depremi; sadece binaları değil, yürekleri de sarsmıştı. Depremden derinden etkilenen Gizem Sönmez, depremde kaybettiği eşi Şahin Sönmez’in hatırasını yaşatmak için tişörtüne kendisinin ve depremde kaybettiği eşinin fotoğraf baskısını yaptırarak hatırasını yaşatmaya çalışıyor.

“RABBİM BENİM ÖMRÜMDEN ALIP SİZİN ÖMRÜNÜZE VERSİN”
Gizem’in yüreğindeki bu dokunaklı hatıra, onun sevgisini ve aşkını temsil ediyor. Özel olarak tasarladığı tişört, sadece bir kumaş değil, bir aşkın sonsuzluğunun somut bir simgesi olarak gören herkesi duygulandırıyor. Deprem öncesi başka bir eve taşınmak istediğini eşine aktaran Gizem Sönmez, eşinin kendisine “Canım, bir şey olmaz. Rabbim, benim ömrümden alıp senin ve kızımın ömrüne versin. Ben bu hayatı yaşayamadım. Sen ve kızım yaşayın.” dediğini aktardı.

“CENAZESİNE BİLE KATILAMADIM”
Deprem gecesini aklından çıkaramayan Gizem Sönmez, o geceye dair korku dolu anları şu ifadelerle yeniden yaşadı: Biz uyumuştuk. Eşim beni, kızımızı uyandırarak sımsıkı bize sarıldı. Bir köşede çömelerek depremin bitmesini bekledik ama bitmek bilmedi. Evimiz üzerimize çöktükten sonra eşim üstüme düştü. Kızımızı, iyice sıkışmış bacakları arasında sımsıkı tutmuştu. O an hayatını kaybettiğini anladım. Eşimin hiçbir yeri kanamadı, acı da çekmedi. Ama iki gün boyunca üçümüz, enkazda bu şekilde kaldık. Bizi kurtardıklarında bilincim açık değildi. Eşimin cennete gidişini göremedim. Bunun acısını halen yaşıyorum.

“EŞİMİN ADINI HEP YAŞATACAĞIM”
Eşinin vedasız gidişinin kaybettiği kolundan daha acı olduğunu ifade eden Gizem Sönmez, “Hayat, bazen farkına varmadığımız birçok pişmanlığı yaşatıyor bize. En çok da bunu eşimde gördüm ve yaşadım. Ona doya doya sarılamadım. Benim Şahin’im yaşıyor. Sonuna kadar da Şahin’imin adını yaşatacağım, unutmayacağım çünkü şehidim, bizim kahramanımız. Kendini feda ederek beni ve kızımı kurtardı.” ifadeleriyle duygularını yansıttı.

“HEP 6 ŞUBAT’TAYIM”
İlk gün kızı Elif’in, dedesi tarafından kurtarıldığını iki gün boyunca ise eşiyle enkaz altında kaldıklarını ifade eden Sönmez, “Moloz, toprak parçaları bir de bir arabanın patlayan deposundan sızan benzinler ağzıma dolmuştu. Betona düştüğümde ağır bir darbe almıştım. Evimiz çöktükten sonra büyük bir şok geçirdim. Yardım çağrısında bulunamadım. Çünkü ses seda yoktu. Siren seslerini duyunca bağırmaya başladım. Apartmanımızdaki komşular da sesimi duyunca bağırdılar. Yardım gelene kadar çığlık atmak can çekişmekten daha zordu. Ama kimse gelmedi. Ne yazık ki enkazdakilerin hepsi bağıra bağıra öldüler. Ev çökerken sağ kolumu elektrik çarptı. Sağ ayağımda patladı. Patlamasaydı ölecektim. Kangrene dönüştüğü için bileğimi kesmek zorunda kaldılar. Samandağ Devlet Hastanesinde yoğun bakıma alındım. Yoğun bakımdan çıktıktan sonra yarım kalan kolumu hasta beziyle sardılar ve bezi değiştirmeyi ihmal ettiler. Onlar yüzünden kolumu omuzdan tamamen kestiler. Adana Balcalı Hastanesine sevk edildim. Orada da ayak parmaklarımı kesmek zorunda kaldılar.” dedi.

Deprem sonrası büyük bir travma yaşayan ve zor günleri geride bırakmak isteyen Gizem Sönmez, “Evet, bunları unutmak istiyorum aslında ama unutamıyorum işte. Uyuyamıyorum geceleri, hep 6 Şubat’tayım.” diyerek hayırseverlerden protez kol için destek çağrısında bulundu.

“TEK YAŞAM TESELLİSİ KIZI ELİF”
Ağır yaralarla enkazdan ailesi ve babası tarafından kurtarılan Gizem Sönmez, gördüğü fizik tedavinin ardından yaşama tutunmak için 1,5 yaşındaki kızı Elif’e umutla sarılmaya gayret ediyor. Tedavisinde büyük emekler veren Lider Miçooğulları’na ve ailesine teşekkürlerini sundu. Gizem Sönmez (24) ve Şahin Sönmez (26) yaklaşık 2,5 yıllık çiçeği burnunda çift, 6 Şubat Depremi’ne Samandağ’ın Atatürk Mahallesi’nde 4 katlı binanın 2. katında yakalanmıştı. Yürekleri sızlatan bu hikâye, aşkın ne kadar güçlü, depremin ise ne kadar yaralayıcı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

 

Haber : Yerel Muhabir